Çalıştaylar

Yerel Yönetimlerde Etik Projesi İstanbul Çalıştayı

Kamu Görevlileri Etik Kurulunca düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Etik Farkındalık Projesi Çalıştayı” İstanbul’da başladı.

Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen, Kamu Görevlileri Etik Kurulunca yürütülen “Yerel Yönetimlerde Seçilmiş ve Atanmış Kamu Görevlilerinin Etik Farkındalığının Artırılması İçin Teknik Destek” projesi, yerelde seçilmiş ve atanmış kamu görevlilerinin etik farkındalığının artırılması, etik davranış kurallarının oluşturulması ve yolsuzluğun önlenmesi çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla 2019 Ocak’ta hayata geçirildi.

Proje kapsamında, yerel yönetimlerde özellikle il özel idareleri ve belediyeler tarafından sunulan hizmet alanlarında etik davranış kodlarının oluşturulması için ülke çapında bir dizi çalıştay gerçekleştiriliyor. Gaziantep, Trabzon, Erzurum ve Diyarbakır’da yapılan çalıştayların 7’ncisi İstanbul’da düzenleniyor.

Çalıştayda, yerel yönetimlerde etik değerlere yönelik hassas hizmet alanları ve etik dışı davranış örnekleri; yerel yönetimlerden ve diğer ilgili kurum kuruluşlardan gelen katılımcılardan müteşekkil çalışma gruplarına, projenin uzmanları tarafından interaktif olarak sunuldu.

Çalıştaya, İstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, Sakarya ve Düzce’den belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, imar ve bütçe planlama komisyonları üyeleri, valiliklerdeki ve belediye meclislerindeki etik komisyon üyeleri, mesleki kuruluşlar, STK’lar ve Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü ile İller İdaresi Genel Müdürlüğünden uzmanlar katıldı.

Yerel yönetimlerdeki öncelikle imar, ruhsatlar, ihaleler, işe alım ve sosyal hizmet alanlarında şeffaflık, dürüstlük, hesap verebilirlik ve yüksek hizmet kalitesi gibi etik davranış kurallarının geliştirilmesi, teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması ve benimsenmesi ile vatandaşın memnuniyetinin artırılması hedeflenen çalıştay, 27 Aralık’ta sona erecek.

Köksal Toptan kürsüde konuşmalarını yapıyor.

Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Sn. Köksal Toptan, kurulun şimdiye kadar çoğu Avrupa Birliği destekli pek çok projeyi hayata geçirdiğini, 2004 yılından bugüne 97 etik ihlal kararı verdiğini, bu kararlar arasında müsteşarlar, genel müdürler, valiler, belediye başkanları ve üst düzey kamu görevlilerinin olduğunu belirtti.

Herkese eşit mesafede durduklarını ve yanlışları tespit etmede başarılı adımlar attıklarını belirten Toptan, “Türkiye’nin etik alanında yeni kodlar ortaya koyması, mevcut kodların geliştirilmesi, etik kültürünün yayılması ve etik ihlalleriyle ilgili soruşturma yapıp yaptırım uygulanması için çalışıyoruz.” dedi.

Proje kapsamında yaptıkları anketlerde ilginç sonuçlara ulaştıklarını dile getiren Sn. Toptan, şunları aktardı:

“Anket sonuçlarına göre, vatandaşların yüzde 75’i yerel yönetimlerde etik kurallara uygun davranılmadığını düşünüyor. Vatandaşların yüzde 95’i ise yerel yönetimlerde etik davranışların ihlal edildiğine şahit olmadığını belirtiyor. ‘Görmedim, duymadım.’ ama bir algı var. İstanbul’un yerel yönetimlerinin bu algıyı kırması lazım. Vatandaşların yerel yönetimlere güvenmesi lazım. Yerel yönetimler yapamazsa kimse yapamaz. Merkezi yönetim yapamaz. Çünkü halkla her gün yüz yüze olan yerel yöneticiler bunu en iyi anlayabilirler. Etiğin yerel yönetimlerdeki algısını mutlaka düzeltmeliyiz. En azından olgu ile algıyı eşit hale getirmeliyiz.”


Ekrem İmamoğlu kürsüde konuşmalarını yapıyor.

Çalıştayın açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu, kamu yetkisini kullanan herkesin “etik” kavramını bir an olsun aklından çıkarmaması gerektiğini belirtti.

Kamu yönetiminin bütün boyutlarının kanunlarla kurallarla düzenlenebildiğini ancak burada etik söz konusu olduğunda kanunların ve kuralların yetmeyeceğini ifade eden İmamoğlu, bir kurumun, kişinin veya sistemin ahlaklı olmasını, etik kurallar içinde davranmasını kanunlarla sağlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Kamu yönetiminin etik kurallar içerisinde yürütülmesinin nihai teminatının vatandaşın kendine olan güveni ve demokrasi bilinci olduğunu dile getiren İmamoğlu, şunları kaydetti:

“Bizler belirli bir kamusal hizmeti yerine getirmekle yükümlü, görev süreleri belli insanlarız. Hepimiz görevimizi yapacağız ve süremiz dolduğunda da geldiğimiz usulde gitmesini bileceğiz. Kendimizi vatandaşın patronu ya da efendisi yerine koymamalıyız. Hangi yetkiyi kullanırsak kullanalım asıl patronun millet olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Unutursak kamu kurumlarını kendi malımız gibi görmeye başlarız. Hesap vermeye yanaşmaz, şeffaflığı tümüyle rafa kaldırırız. İşe alımlarda liyakat değil, tümüyle adamcılık, yakınlık ya da partizanlık devreye girer.”

Talimat alanın yöneticiler, talimat verenin de vatandaşlar olduğu bilincinin kamuya yerleşmesi gerektiğini belirten İmamoğlu, etik kuralların geçerli olduğu bir şehirde hiç kimsenin vatandaşa belli bir hayat tarzını, düşünceyi ya da projeyi dayatamayacağını söyledi.

Ekrem İmamoğlu, katılımcılığı artırmanın demokratik ve etik bir icraat olduğunu ifade ederek, vatandaşın rızasını almanın çok değerli ve yöneticileri koruyan bir mekanizma olduğunu anlattı.

E-BAŞVURU
Adres