Haber

Etik Eğitimi ve Etik Eğiticisi Yetiştirilmesi İş Birliği Protokolü İmzalandı

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde “25 Mayıs Etik Günü” ve “Etik Haftası” kapsamında düzenlenen törende “Etik Eğitimi ve Etik Eğiticisi Yetiştirilmesi İş Birliği Protokolü”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Sayın Zerrin GÜNGÖR tarafından imzalandı.    

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN törende yaptığı konuşmada;

Tüm kamu görevlilerinin Etik Günü’nü ve Etik Haftası’nı tebrik ederek, yurt içinde ve dışında fedakârca hizmet eden kamu çalışanlarına teşekkür edip, vazifelerinde başarılar diledi.

Etik Haftası boyunca yapılacak çalışmaların, düzenlenecek etkinliklerin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şunları kaydetti: "İki güzide kurumumuz arasında imzalanan iş birliği protokolünü fevkalade anlamlı ve isabetli bulduğumu burada ifade etmek istiyorum. Eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin düzenlenmesiyle nitelikli eğiticilerin yetiştirilmesini öngören bu protokol, kamuda etik bilincin yaygınlaştırılması noktasında önemli bir rol üstlenecektir. Protokolün her iki kurumumuz için de hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyor, kurul başkanımıza ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımıza bir kez daha şükranlarımı iletiyorum."

"KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU, ETİK BİLİNCİN YERLEŞMESİNE KATKI SAĞLIYOR"

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, 2004'te kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak ve etik değerleri güçlendirmek amacıyla ihdas ettikleri Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun son dönemde etkin ve başarılı çalışmalar icra ettiğini belirterek, şunları söyledi: "Kurulumuz inceleme ve araştırma faaliyetleriyle, farklı kurum ve bakanlıklarımızla yaptığı iş birlikleriyle eğitim, seminer, konferans ve paneller marifetiyle ülkemizde etik bilincin yerleşmesine katkı sağlıyor. Kurulumuz tarafından geçtiğimiz yıl toplam 228 bin 922 kamu görevlisine etik merkezli eğitimler verildi. Değerlerin, ilkelerin, kural ve standartların tam anlamıyla benimsenmesi ve tatbik edilmesi için çeşitli faaliyetler düzenlendi. Bunları kamu hizmetlerinde etkinlik, verimlilik ve şeffaflık bakımından çok değerli gördüğümün bilinmesini isterim. Kurul Başkanımız Zerrin Hanım'a, Kurul Üyelerimize, Etik Kurulumuzun tüm mensuplarına emek ve gayretlerinden ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. Kurul bünyesinde bugüne kadar başarılı görevler icra eden tüm üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Kamu Görevlileri Etik Kurulumuza bundan sonraki çalışmalarında Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Cumhurbaşkanı olarak kendilerine gereken desteği her zaman vermeye inşallah güçlü bir şekilde devam edeceğiz."

Türkiye Cumhuriyeti'nin geleneği olan bir devlet olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şunları kaydetti: "Devlet tecrübemiz 2 bin yılı aşan köklü bir geçmişe sahiptir. Bu geçmiş tüm safhaları ile tetkik edildiğinde karşımıza hep iki gerçeklik çıkmaktadır. Bunlardan ilki atalarımızın çok güçlü bir kurucu iradeye ve bağımsızlık ruhuna sahip olduğudur. Öyle ki tarihimizin en ümitsiz anlarında bile ecdadımız yüzyıllarca hüküm sürecek yeni devletler kurmayı başarmışlardır. 'Devleti ebed müddet' ifadesinde vücut bulan süreklilik ilkesinde şekillenen bu gelenek, milletimizin teşkilatlanma ve yeniden toparlanma hususunda ne denli mahir olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. İkinci hakikat ise devlet ve idare anlayışımızdaki insanı merkeze alan yaklaşımdır. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi 'halka hizmet, hakka hizmettir' düsturu asırlardır yönetim anlayışımıza istikamet çizmiştir."

"KAMUNUN YARARI DİĞER HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR"

"Tarihimizin semalarında göndere çektiğimiz tüm bayraklar iyiliğin, adaletin, refahın, huzurun, erdem ve inancın yeryüzündeki sembolleri olmuş" diyen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geleneği, örfü, töreyi, ahlakı maziden alıp atiye nakleden ruh işte bu millî bünyede, bu millî şuurda mahfuzdur. Bugün etik olarak nitelendirdiğimiz tüm vasıflar millî seciyemizde yine bu kavramlarla tebellür etmiştir. Devlet yönetimi ve kamu hizmetindeki istikrarın sağlanmasında bilgi, ahlak, ehliyet ve liyakate verilen önem hiç şüphesiz büyük rol oynamıştır. Nizamülmülk, 'Siyasetname' adlı eserinde 1000 yıl öteden bu hususu bakınız nasıl ifade ediyor. 'Şahsiyetsiz, asaletsiz ve faziletsiz kişileri büyük işlere memur ettiğimiz zaman, bilginleri, asilleri ve faziletli kişileri kenara sürüp onları muattal yani işe yaramaz hâle getirmiş oluruz. Rabbimiz de Kur'an-ı Kerim'de 'Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder' buyurmuştur."

Ehliyet, liyakat, adalet ve huzurun özellikle devlet işlerinde birbirini besleyen kardeş kavramlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, burada verilen en küçük bir tavizin kartopu gibi gittikçe büyüyerek hangi zorluklara, yıkımlara yol açtığının tarih sayfalarında olduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "Mevkii, konumu, unvanı ne olursa olsun devlet hizmetinde bulunan her bir kardeşime şunu hatırlatmak isterim; bu makamların her biri gelip geçidir. Bu görevler, bu yetkiler bize milletin emanetidir. Asıl olan halka samimiyetle hizmet ederek hakkın rızasını kazanmak, milletimizin hayır duasına mazhar olabilmektir. Kamunun yararı diğer her şeyin üzerindedir" ifadelerini kullandı.

"DEVLET DEMEK; VATANDAŞINA HİZMET EDEN MEKANİZMA DEMEKTİR"

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, her bir vatandaşın kamu hizmetlerinden eşit, adil ve etkin bir şekilde yararlanmasının en temel önceliklerinden olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "Bu anlamda görevini ve yetkisini kötüye kullanan, milletin talep ve beklentilerine cevap veremeyen, çözümün değil sorunun bir parçası olan, devletin saygınlığına, itibarına, kerim devlet kimliğine halel getiren, kamunun mallarını ve kaynaklarını israf eden, beytülmale el uzatan kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bundan sonra da bakmayacağız" dedi.

"Koltuğundan güç devşirerek hizmet etmekle yükümlü olduğu vatandaşa zulmeden hiç kimseye müsamaha göstermeyiz. Devlet demek; düzen, nizam, intizam demektir. Devlet demek; vatandaşına hizmet eden mekanizma demektir" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlette de toplumda da nizamı, yasalarla beraber vicdanın sağladığını, bir eylem veya işlemin yasalara uygun olmasının onun her zaman etik ve meşru olduğu anlamına gelmeyeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, kimsenin mevzuattaki boşluklardan faydalanarak "ben yaptım oldu" diyerek milletin tek bir ferdinin bile hak ve hukukunu çiğnemesine müsaade etmeyeceklerinin altını çizerek, millete kamu hizmetlerini ulaştırmakla görevli kamu personelinin bu noktalarda azami hassasiyet göstermesini beklediğini dile getirdi.

Kamunun yararını ilk planda tutan, hukuka ve etik davranış ilkelerine uyan, vatandaşın derdine derman olmak için uğraşan, üstün bir vazife şuuruyla çalışan her bir vatandaşın bu milletin başının üstünde yeri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "Bu arkadaşlarımı tebrik ediyor. Rabbim kendilerinden razı olsun diyorum" diye konuştu.

"DEVLET MEKANİZMASININ DAHA SAĞLIKLI İŞLEMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN TÜM ADIMLARI ATTIK"

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, insan odaklı bir devlet yönetiminin, insanlara hizmet etmeyi önceleyen bir idare açısından etik kaidelerin en az kanun hükümleri kadar önemli olduğunu söyledi.

Etik kuralların sadece kamu görevlilerinin riayet edecekleri düzenlemeleri hatta sınırlamaları ifade etmekte kalmadığını, aynı zamanda her kamu çalışanının işini hakkıyla yapmasını, devletine ve milletine hizmet etme şuuruyla hareket etmesini de sağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, sözlerine şöyle devam etti: "Bu şuurun güçlendirilmesi için kamu idaresinde etik kuralları 2005'te belirleyerek uygulamaya aldık. Devlet mekanizmasının daha sağlıklı işlemesini sağlamak, devletin vatandaşımıza daha hızlı, verimli, nitelikli hizmet vermesini temin etmek için tüm adımları attık. Hamdolsun aradan geçen 20 yılda bu konuda ciddi bir bilgi birikimi ve uygulama örneği olmuştur. Arzu ettiğimiz devlet modelinin olgunlaştırılması noktasında büyük mesafeler kaydettiğimizi bugün memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Bu sistemin kökleştirilmesinde büyük emekleri olan Kamu Görevlileri Etik Kurulunun bugüne kadarki çalışmalarını takdirle karşılıyorum."

"Bizler yakın geçmişte bürokratik oligarşiden 'bugün git yarın gel' anlayışından, 'hamili kart yakınımdır' zihniyetinden çok çektik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini vatandaştan üstün gören, vatandaşla muhatap olmaktan imtina eden, burnundan kıl aldırmayan kibir abidelerinin millete yıllarca kan kusturduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "FETÖ gibi ihanet çetelerinin, terör örgütlerinin türlü şebekelerin devlet kadrolarına sızarak milletimizin geleceğine kastettiği günleri yaşadık. Milletimizden aldığımız destekle tüm bu zorlukların, sınavların, darbe teşebbüslerinin üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık" açıklamasında bulundu.

"CİMER'E 2024'TE 4 MİLYON 590 BİN BAŞVURU YAPILDI"

Tavassuta ihtiyaç duymadan birinci sınıf hizmet alınmasını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, 23 yıllık iktidarları boyunca kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, hizmet standartlarının yükseltilmesi, hizmete erişimin kolaylaştırılması için gece gündüz çalıştıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şunları kaydetti: "Anayasa, yasa ve mevzuat düzeyinde yaptığımız düzenlemelerle kamuda verimliliği artırdık. Yeni kurumlar ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) gibi yeni mekanizmalar ihdas ederek hak arama ve bilgi edinme yollarını genişlettik. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlattığımız devrim niteliğindeki beyaz masa uygulamasının daha modernini, CİMER ile tüm ülke genelinde hayata geçirmiş olduk. Vatandaşla devlet arasında köprü olan CİMER'e 2024'te 4 milyon 590 bin başvuru yapıldı. Katılımcı yönetim anlayışımızın simgesi olan CİMER ile aynı zamanda kamuoyunun da yakından takip ettiği birçok suç örgütü çökertildi. Millet ile devlet arasına örülmüş duvarları yıkarak siyasetin bürokratik kapasitesini güçlendirdik. Millet iradesinin önündeki engelleri kaldırdık. Yıllarca vesayete ve bürokratik oligarşiye davetiye çıkaran siyasi istikrar eksiliğine çözüm bulduk. Temsilde adaleti, yönetimde istikrarı hamdolsun hâkim kıldık. Bundan sonra da aynı azimle, aynı kararlılıkla çalışmaya milletimize eser ve hizmet kazandırmaya inşallah devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi bilgili, vicdanlı, ahlaklı ve vizyon sahibi kamu personellerimizle tüm kurum ve kuruluşlarımızla tek tek hayata geçirmeyi sürdüreceğiz."

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ, törende yaptığı konuşmada;

Kamu hizmetinde başarıyı ve sürdürülebilirliği belirleyen en önemli faktörün vatandaşın devlete duyduğu güven olduğunu belirten Göktaş, kamuda etik kültürünü güçlendirmenin, devletin bekası ve milletin huzuru için vazgeçilmez olduğunu dile Bakanlık olarak toplumun her kesimine hizmet götürdüklerini vurgulayan Göktaş, vatandaşın hayatına temas eden bir görevi yürütürken güvenin en büyük sermaye olduğunu, bu nedenle Bakanlık çalışanlarının sadece mesleki yeterlilikleriyle değil aynı zamanda yüksek ahlaki nitelikleri ve etik ilkelere bağlı duruşlarıyla da öne çıktığını ifade etti.

"Etik eğiticileri yetiştireceğiz"

Etik değerlerin kağıt üzerinde kalmayıp hayat bulması için en etkili yöntemin eğitim olduğuna işaret eden GÖKTAŞ, şöyle konuştu:

"Birazdan imzalarını atacağımız işbirliği protokolüyle, kamu personelinde etik farkındalığını artırmak amacıyla ortak eğitim ve farkındalık faaliyetleri yürüteceğiz. Etik eğiticileri yetiştireceğiz. Aday memurlara etik eğitimi verecek ve sınavlara etik konuları dahil edeceğiz. Etik değerleri kurumsal yapımıza daha güçlü bir şekilde entegre edeceğiz. Hedefimiz, güçlü bir kurum kültürü oluşturarak, etik değerlerin sürdürülebilir biçimde yaygınlaşmasına katkı sağlamaktır. Bu anlamda Kamu Görevlileri Etik Kurulumuzun bilgi birikimi ve tecrübesi bizlere ışık tutacak."

GÖKTAŞ, Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın liderliğinde şekillenen Türkiye Yüzyılı vizyonunun, vicdanın, hikmetin ve yüksek ahlaki değerlerin bayraktarlığını üstlenen bir medeniyetin yürüyüşü olduğunu belirterek, bugün burada atılan imzaların, bu yürüyüşün taşlarını döşeyen adımlar olduğunu kaydetti.

ERDOĞAN'ın, kamu görevini sadece meslek değil milletin duasına mazhar olma fırsatı olarak gören bir gönül siyasetinin mimarı olduğunu aktaran GÖKTAŞ, bugün hayata geçirilen işbirliğinin, bu anlayışın bir tezahürü olduğuna işaret etti.

Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Sayın Zerrin GÜNGÖR törende yaptığı konuşmada,

Kurul olarak etik eğitimlerine önem verdiklerini ve etik eğiticileri yetiştirdiklerini anlattı. Gerek kamu yönetiminde gerekse toplumda etik kültürün yerleştirilmesi ve etik bilincinin güçlendirilmesi için etik eğitimlerinin artırılması ve daha çok etik eğitici yetiştirilmesi amacıyla kamu kurumları ile iş birliği protokolü imzalayarak çok daha fazla kamu görevlisine ulaşmayı planladıklarını aktardı.

Kamu görevlilerinin kamu hizmetini yerine getirirken, halka hizmet bilinci ve adaletle hareket etmek, dürüst, tarafsız, saygılı davranmak ve kamu yararını gözetmek gibi etik ilkelere uygun davranmasının, her şeyden önce kamu düzeninin korunması, devlet-halk bütünleşmesi ve kamu yönetimine güvenin sağlanması için gerekli ve zorunlu olduğuna dikkati çekti.

Kamu görevlilerinin etik ilkeler konusunda bilinçlenmesinin yönetim kalitesini yükselteceğine işaret eden GÜNGÖR, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ile imzalayacağımız işbirliği protokolü ile bakanlık personelinin etik ilkelere bağlılığının güçlendirilmesi amacıyla etik eğitim çalışmalarını başlatacağımız için çok mutluyuz. Kurulumuzca yürütülen çalışmalarla ülkemizde kamu hizmetinin kalitesini yükseltmek ve toplumumuza en iyi şekilde kamu hizmeti sunulmasına katkı sağlamak, kamu yönetimine duyulan güveni ve içten bağlılığı artırmak temel amacımızdır."

Kamudaki görevlendirmelerde; ehliyet, liyakat ve hukuk devletine sadakat kriterlerinden ödün verilmemesinin, her ne şekilde olursa olsun, menfaat grupları ve güç odakları oluşturacak yapılanma girişimlerine müsamaha gösterilmemesinin, bekamız ve güven duyulan bir kamu yönetimi için stratejik önemde olduğuna inanıyorum.

Bir toplumda kamu hizmetinin kalitesi, kamu görevlilerinin niteliği ile doğrudan ilgilidir.

Bu nedenle kamu görevlileri, hizmetin gerektirdiği yetkinliğe sahip olmalı, yetkilerini adil, doğru, dürüst, tarafsız ve tutarlı bir şekilde kullanmalı, etik davranış ilkelerinden ödün vermemelidir.

Konuşmaların ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur ÖZDEMİR Göktaş ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Sayın Zerrin GÜNGÖR, “Etik Eğitimi ve Etik Eğiticisi Yetiştirilmesi İş Birliği Protokolü"nü imzaladı.

 

E-BAŞVURU
Adres